Akıl ve ruh hastalıkları
bireyde sıkıntı duygusu yaratan ve zihinsel işlevlerinin önemli bir bölümünde bozukluğa yol açan psikolojik ya da psikofizik belirtiler bütünü. Akıl ve ruh hastalıklannın, bu terimi dışlaması amaçlanan daha “düzgün” zihinsel işlev ve davranışlardan açık seçik ayırt edildiği, genelde herkesçe kabul edilen bir tanımı yoktur. Terimin kapsamı konusunda da, günümüzde belirgin görüş aynlıklan sürmektedir. Örneğin davranışçılar, kişinin davramşlan yerine, zihine yönelinmesine karşı çıkmaktadır. Başka ruhbilimciler ise, görünüşe göre zihinsel bozukluklan olanla-nn yalnızca olgulara başka türlü baktıklan-nı, bunu da toplumun “bozuk” yargısıyla damgaladığını öne sürebilirler. Bu ruhbilimciler, akıl hastalıklanna karşı geçmişteki katı bakışlara uygun tıbbi yaklaşımlarda bulunulmasına da katılmayabilirler. Ancak konu ile ilgilenen araştırmacı ve hekimlerin genel eğilimi, daha iyi bir seçenek bulunamadığından, akıl ve ruh hastalıktan tanımını benimsemek yönündedir. Bunlar, davranış sapmalannın tek başına bir akıl hastalığı oluşturmadığı görüşünde olduklan gibi, toplumsal ölçülerin de, insan davranışlan-nın değerlendirilmesinde oldukça önemli bir rolü olduğunu kabul ederler. Bu duru-
ma, alışılmış belirli gündelik davranışların, sabuklama türü ya da kompulsif davranış biçinüerinden ayırdedilmesi örnek oluşturur. Bu toplumsal ölçülerden dolayı, akıl hastalıklarının tanımı kültürden kültüre belirgin farklılıklar gösterir.
¿jul ve ruh hastalıklarıyla ilgili birçok sınıflandırma sistemi geliştirilmiştir. Bunların tümü bu hastalıklarla benzerlik gösteren fiziksel ya da tıbbi koşulların tanımından vola çıkmaya çalışmaktadır. Pek çok sistem, hastalan bilinen gruplardan birine sokabilmek için iki temel sorudan yararlanır. Öncelikle kişinin somut gerçekliği görebilme ve değerlendirebilme becerisi incelenir. Bu konudaki beceri yoksunluğunda psikoz tedavisine yönelinir. Gerçeklikle bağını koparmamış hastalar ise kendi rahatsızlıklan-na karşı olan tutumlanna göre değerlendirilir. Kişisel tavnnı soyut, toplumdan kopuk ve sorunlara yol açan bir durum olarak görenlerin hastalığı nevroz ya da psikonev-roz olarak kabul edilir. Hastalığını normal bir durum gibi algılayanlar ya da ortada bir sorun bulunduğunu yadsıyanlarda ise bir kişilik bozukluğu ya da topluma uyumsuz davranış tipi olduğu düşünülür. Bu terimler kişinin tüm yaşamının bir tanımı olmaktan çok, belirli bir dönemdeki bir dizi sorunun sımflandmlmasıdır.