ASTİGMAT i. ve sıf. (a, bulzl. eki ve yun. stigma, atos, nokta’dan fr. astigmate). Göz-bilimi. Astigmatizmi olan, duru göremeyen: Astigmat göz. (l)
ASTİGMATİZM i. (fr. astigmatisme). Göz-bilimi. Gözün ışığı, kıran kısımlarındaki eğrilik kusuru, öyle ki, ışıklı bir nokta gözün ağtabakasmda bir nokta şeklinde değil, kendine mahsus boyut ve biçimde bir benek şeklinde belirir: Dişiniz çürük. Kulağınızda çınlama! Gözünüzde astigmatizm (Burhan Felek). Bk. ansİkl.
— Opt. ve foto. Bir objektifteki sapınç. Görüntüde, yatay çizgilerle dikey çizgiler arasında, özellikle kenarlarda, netlik farkı doğurur. Bk. ANSİKL.
— ansİkl. Gözbilimi. Gözü saran yüzeyler, yani saydam tabaka ile göz billûru değirmi yüzeylerdir. Bunlarda çeşitli meridyenlerin eğrilikleri aynı olduğundan kırılan ışınlar bir tek noktada toplanır. Astigmatizm, çeşitli meridyenlerde eğriliklerin eşit olmayışından doğar. Böylece bir cismin her noktası ağtabaka üzerinde, nokta şeklinde değil de alan şeklinde bir görüntü meydana getirir. Astigmatizm, gerek ağtabaka dan, gerek göz
billûrundan, gerekse her ikisinden birden ileri gelebilir. Eğrilik bir meridyenden diğerine geçerken düzenli olarak değişiyorsa astigmatizm düzenli’dir. Değişiklik düzenli değilse astigmatizm de düzensiz’dir. Yalnız düzenli astigmatizm düzeltilebilir. Bu düzeltme, silindirsi camlarla veya silindirsi ve yu-varlaksı camların birleşmesiyle yapılır.
— Opt. Optik bir âletin diyaframı yeteri kadar küçültüldüğü zaman, cismin ışıklı bir noktasından çıkan ışın demeti çok ince bir demetçik haline gelir. O zaman bütün ışınların odak adı verilen, genellikle birbirine dikey iki küçük doğru parçası üzerinde toplandığı görülür. Bunlardan biri görüntü düz-lemindedir (oksu odak O), öteki ise ona dikeydir (teğet odak T). Işınlar, ikinci şekilde görüldüğü gibi yol alır: ışın demetçiğinin kesiti genel olarak elips biçimindedir. Işın demetçiği odaklardan biri üzerine .düşünülürse kesit bir doğru parçası olarak görünür. İki odak arasında en az yayınma dairesi bulunur. Astigmatizm, eksenden uzak bulunan noktalarda görüntünün niteliğini bozar, (l)