Bebek sütüne katılacak maddeler
bundan önceki bölümlerde inek sütünün bebeklere olduğu gibi verilmediği, rahat sindirHebilmest »çin suyla kanimi* dtğı, bu karışımın yavaş yavaş koyutaş tırıldığ» görülmüştü. Çocuk daha birkaç günlükken karbonhidrat, yağ ve protein bileşimi HHHH bebeğe en uygun düsen, fakat insan sütüne oranla şekeri az elan inek sütüne, şeker katmaya başlon dtğı da belirtilmişti.
Ancak, böyfece sulandırılan ve tatlandırılan inek sütü, bütün sütle beslenme
dönemi boyunca yeterii olamaz. Bir zaman gelir, bebeğe sulandırılmamış ya da üçte bir sulandırılmış, fakat miktarı bebeğin dayanabiİeceğinden fazla artırılmış süt verilmesi zorunlu olur. Bu konuya bir çözüm bulabilmek, yeni aşırı miktarda besin yüklemeden ve çok yoğun sütler içirmeden bebeği besleyebilmek için süte, çocuğun yaşına ve besin ve kalori gereksinmelerine göre, birtakım maddeler katılır.
Daha birinci ayda malt ve dekstrin karışımı verilebilir. Bunlar gelişigüzel şekerden çok daha mayalanabilir maddelerdir. Şeker yerine bunları kullanmak çok uygun düşer. Özellikle sık sık bağırsak bozukluğu çeken çocuklara verilebilir.
Bebeklerin beslenmesinde en çok kul
lanılan unlar pirinç ve buğday unlarıdır. Daha az olmak üzere arpa, çavdar, mı str ve yulaf unu da kullanılır. Bu tahılla nn Öğütülmesinden çeşitli mamalar elde edilir. Taneciklerin iri veya ince kırılmış olmasına göre, unun niteliği değişir. Ancak ülkemizde bu endüstri dalı henüz ileri bir aşamaya girmediğinden bu sınıflandırma bizde yeteri kadar zengin değildir. Batı ülkelerinde tahıldan elete edilen hazır mamalar iri tanecikler, granül (irmik büyüklüğünde tanecikler) ve un halinde satılır. Adlarından da anlaşıldığı gibi bunlar sırasıyle iri bir kırma, orta derecede bir ufalama ve nihayet tam bir öğütme işlemlerinden geçirilen besinlerdir. Unlar kepekli ve kepeksiz olarak iki çeşittir.
Çocukların sindirim aygıtı ilk aylarda Çok iyi bir bakım istediğinden, bu kuru besinlerin daha da iyi sindirilebilir duruma gelmeleri için çalışılmış ve bazı unların tekrar işlemden geçirilmesi yolu bulunmuştur. Bu yöntemde tahıl unu kahverengiyle altın sarısı arası bir renk alıncaya kadar ısıtılır. Bunlara kavrulmuş unlar denir. Kavrulmuş unlar da nişasta payı daha küçük ve daha rahat Özümlenebilir parçalara bölünür. Bu ufak parçalar dekstrin adını alır.
Sindirim kolaylığı konusunda daha ileri bir aşamaya varmak istçnirse, nişasta bölünmesi sindirime uygun mayaları olan bir ortamda yapılır. Nişasta bu mayalar tarofından bir ön sindirime uğrar; bu olay unda diyastaz veya enzim denen maddeleri oluşturur. Enzimlerin sindirime yardımı çok büyüktür.
Çocuk bakımıyla uğraşanlar bu çeşitli ünlerin ve onlardan hazırlanan mamaların verilmesine ne zaman başlanacağı konusunda birleşmemektedirler. Bazıları u nun erken verilmesi gerektiğini, bunun çocukta mide özsuyunun oluşmasını sağlayacağı, böylelikle gelişmeye katkısı olacağını ileri sürmektedirler. Bir kısım yazarlar ise, sindirim aygıtım besinlere uydurmak yerine, bu besinlerin çocuğun yaşına göre, her yaşın sindirim olanaklarına göre ayarlanması gerektiğini savunmaktadırlar.
Ancak, genel olarak bu iki görüşü bağdaştıran bir yol uygulanır. Genel uygulamada tüm diyastazlı olan unlar, bebek üçüncü aya girince verilmeye başlanır. Pirinç esaslı ve hazır pişmiş mamalar ise daha önce verilebilir. Yoğunluk derecesi başlangıçta % 23 iken sonraları % 56’ya yükseltilebilir.
45. aylarda diyastazlara ayrılmamış, nişastaları henüz değişikliğe uğramamış unlar verilmeye başlanır.
Eczanelerde satılan mamalara, genellikle kalsiyum ve fosfor tuzları veya karma vitaminler ya da hem tuz, hem vitamin karmaları birlikte katılır.
Mamanın hazırlanması kullanılacak u nun çeşidine göre değişir. Genel bir kural olarak hatırda tutulacak nokta, unun hiç bir zaman sütün içinde pişirilmemesi gerektiğidir. Un, sütü sulandırmada kullanılacak olan suyun içinde ve bu su henüz soğukken eritilir. Daha sonra su ağır ateşte kaynatılır ve süte katılır; süt de daha önce sterilize edilmek üzere kaynatılmıştır.
Pişirme süresine gelince, bu, kullanılan maddeye göre değişir. Genellikle un 20 dakikada pişer; fakat dekstrinli unlar kısmen ayrışmış durumda olduğundan bunların pişmesine 1015 dakika yeter. Diyas
tazlı unlar genellikle pişmiş olarak satılır. Bunlara iki dakikalık bir pişirme yeteri idir. Hatta bazıları hiç pişirilmese de olur. Pişirilmesi gerekenleri ateş üzerindeyken sürekli olarak karıştırmak gerekir. KarıştınImazsa top top olur; bu da biberonun emziğini tıkar; emziğin tıkanmış olmasının kaçınılmaz sonucu ise bebeğin emmesinin güçleşmesidir.
Bunlardan başka bir de sütlü un denen bir çeşit vardır; bunda hem öteki unlarda olduğu gibi nişastalar, dekstrinler ve maltoz, hem de bir miktar süt tozu bulunur. Bunlar bebek 45 aylık olmadan verilmez. •% 1015 koyulukta olması gereken bu unlar, suda eritildiği gibi, eşit ölçülerde su süt karışımında da eritilebilir. 24 saatte 2 öğünden fazla verilmez. Proteince zengin başka mamalarla birlikte vermek doğru olur; çünkü bu çeşit unlar karbonhidrat bakımından çok zengin mamalardır.
Süt çocuğunun besin rejimi son derecede dengeli olmalıdır. Çeşitli besinlerin gelişme aşamasındaki organizmaya yararlı olmaları yani dokuların oluşması ve gelişmesine yardım etmeleri gereklidir. Bunu sağlamak için de besinlerin çocuğa tam gerekli olduğu miktarda verilmesi yerinde olur.
selamun aleyküm paylaşımın harbiden iyi, saolun
Merhaba bu web sitesi valla dikkatimi çekti, şukuladım