Bazı durumlarda, annenin sütü yeter miktarda gelse bile, bebeğin doğal beslenmesi imkânsız olabilir, örneğin, annenin bebeğin sağlığını etkileyebilecek ivegen veya süreğen bir hastalığa yakalanmış olması bu durumlardan biridir. Soğuk algınlığı, kızamık, suçiçeği, boğaz ağrısı gibi mikroplu hastalıklarda ilk 3-4
gün, yani ateşin en yüksek, annenin durumunun en bozuk olduğu sürede, emzirmeyi kesmek gerekir. Ancak, bu süre boyunca annenin sütünün elle ve otomatik özel bir pompayla sağılması gereklidir. Bu yapılmazsa, süt çekilmesi denen durum olur ve hastalık geçtikten sonra da bebek emzirilemez; çünkü sütün sürekli gelmesi bebeğin emme hareketinin verdiği uyarıya bağlıdır. Ateşli hastalığın ilk günleri geçtikten sonra anne tekrar çocuğunu emzirmeye başladığı zaman ağzına bir tülbent bağlamalıdır.
Doğal beslenmeye engel durumların bir kısmı da annenin memesiyle ilgilidir, örneğin, meme başında birtakım yapılış kusurları olabilir. Bu yüzden bebeğin dudakları memeyi iyice kavrayıp sütbezlerinden sütü çekecek doğal emme hareketini yapamaz. Fazla iri ve fazla ufak meme başlarında durum böyledir. Fazla ûfak bir meme başını bebek ağzına alabHirse de, emmeye yetecek kadar tutamaz.
Daha zor biçimlerden biri, meme başının yassı veya içeri çökük olmasıdır. Göbek biçimi denen bu çöküklükte, camdan ve çan biçimi bir araç kullanılması gerekir. Bu çanın tepesinde plastik ya da kauçuktan bir meme başı* vardır. Araç ince bir lâstik boruyla dışarı açılır. Anne ağzıyla bu boruyu emerek sütün yüzeye gelmesine yardım eder.
Meme başındaki çatlak bebeğin meme emmesini zorlaştırabilir, hatta büsbütün engelleyebilir. Çünkü bu durumda bebeğin emme hareketi anneye şiddetli acılar verir. Çatlaklar ya meme başını çevreler, ya da en uç noktadan meme başı çevresindeki hâle denen renkli kesimin sınırına kadar uzanır. Derinlikleri çeşitlidir; bebeğin ağzıyla temas ettiği zaman çatlağın kanayıp kanamaması bu derinliğe bağlıdır.
Bu çok önemli emzirme zorluğunu ortadan kaldırmak için titiz bir temizlik gerekir. Meme başları temizlenir ve iki emzirme saati arasında gazlı bezle örtülü tutulur. Bu bezin görevi arada süt akarsa bunu emmektir. İlk çatlaklar görülür görülmez meme başına hemen kabuk bağlatıcı pomatlar sürmek gerekir. Bu çeşit pomatlar eczanelerden kolayca sağlanabilir. Ancak, her emzirmeden önce pomatlı yer dikkatle temizlenmeli, kaynamış suyla yıkanmalıdır. İki emzirme arasında alkol kompresi yapılırsa, bu da deriyi sağlamlaştırır,* yara açılmasını önler.
Bütün bu tedbirlere rağmen çatlaklar derinleşir ve acı artarsa emzirmeye bir süre ara vermeli, ancak çatlaklar bütün bütüne kapandıktan sonra bebek tekrar emzirilmeye başlamalıdır.
Meme başı çatlaklarının en ağır şey meme başı yangısıdır. Bu, ivegen bir yangılanmadır. Hem anneye verdiği büyük can acısı, hem de cerahatin süt yoluyla bebeğin vücuduna geçmesi nedeniyle em-zirmeyi engelleyen bir durum yaratır. Bebeğin vücuduna geçen cerahat, çoğu zaman önemli bir ateşli hastalığa sebep olur.
Buraya kadar belirtilen engeller, anneden gelen engellerdir. Çocuktan gelen önemli bir engel grubu da vardır. Bunlardan yerel nedenlerin başında nezle gelir. Burun delikleri tıkanan bebek, emme sırasında nefes alamaz, sık sık memeyi bırakıp ağzıyla soluk almak zorunda kalır. Emzirmeden önce kullanılacak 1-2 damla burun damlası genellikle bu sorunu çözmeye yeter. Ancak önceden, verilecek burun damlasının süt çocuklarına zararlı olup olmadığını öğrenmek gerekir.
Bazı bebekler çoğu zaman damak da birlikte olmak üzere üst dudakları tam oluşmamış durumda doğarlar. Tavşan dudağı denen bu anormallik yüzünden, bebek annesinin memesini kavradığı zaman ağzını tam olarak kapatamaz, emme hareketini güçlükle yapar, hatta ileri tavşan dudağı vakalarında hiç ememez. Bebeğin doymasını sağlamak için, meme başı üzerine kauçuk kısmı uzun özel bir emzik oturtulur. Kauçuk kısım bebeğin ağzındaki yarığa yerleştirilir. Böylelikle bebeğin hava yutarak uğrayacağı sıkıntılar önlenmiş olur. Daha ağır durumlarda bu çare de yeterli olmaz. Bebek kaşıkla beslen
mek zorundadır; erkenden plastik ameliyata başvurarak bu aksaklığı düzeltmek en kesin tedaviyi sağlar.
Süt çocuğunda görülen ve emzirmeyi etkileyen bir başka anormallik bebeğin köpek dişleriyle doğmasıdır. Bebek bu dişlerle annesini yaralar. Bu dişlerin ileride çıkacak dişlerle bir ilişkisi olmadığından çektirmek en uygun yoldur. Böyle dişlerin çekilmesi çok basit ve bebeğe hiç bir zarar vermeyen bir işlemle sağlanır.
Erken doğan ya da çok ufak ve normalden daha zayıf olan bebekler ağız ve dudaklarında bozukluk olmamakla beraber emme işini beceremezler. Bunlarda «emme refleksi» eksiktir. Böyle bebekler ağızları meme başına değdirildiği zaman bile emme dürtüsünyi almazlar. Bu duruma, çare bulacak özel tedavi yolları vardır. Bu tedavilerin tek amacı bebeği uyarmak, yaşaması için gerekli tepkileri gös-termesine yol açacak dürtüleri vermektir. İlâçların olumlu sonuç vermediği durumlarda kaşıkla ya da doğrudan doğruya mideye indirilen bir lâstik boruyla anne sütü verilir.
Çok az olmakla beraber bebeklerde insan sütüne karşı allerjiye de rastlanır. Bu durumda anne sütünün yerine aynı nitelikte bir başka süt kullanmaktan başka çere yoktur.
Böyle başka bir hayvanın sütüne başvurma, anne sütünün yetmediği durumlarda da ortaya çıkar. Buna karma yolla beslenme denir.
selamun aleyküm bu web sitesi gerçekten çok iyi, linkedinde paylaştım
Slm paylaşımın inanki güzel, twitter da paylaştım
Slm web siten inanılmaz hayran edici, tebrikler
Selam herkese web sitesi harbiden hayran edici, paylaşımların devamını bekliyorum
Merhaba sayfanız ciddiyim dikkatimi çekti, paylaşımların devamını bekliyorum
Selam herkese web siteniz ciddiyim dikkatimi çekti, teraziye tıkladım