Skip to content
Sağlık Kitabı
Menu
  • Genel Sağlık
  • Çocuk Sağlığı
  • Hastalıklar
  • Kadın Hastalıkları
  • Şifalı Bitkiler
  • Diyet ve Beslenme
  • İlaçlar
  • DİĞER
    • Ağız ve Diş Sağlığı
    • Ansiklopedi
    • Astroloji
    • Estetik
    • Genel
    • Güzellik Cilt Bakımı
    • Haberler
    • Hamilelik
    • Psikoloji
    • Ruh Sağlığı
    • Yemek Tarifleri
    • Zehirlenmeler
Menu
Boğmaca ve Kabakulak

Boğmaca ve Kabakulak

Posted on 11 Şubat 2020 by admin

Sağlıkta kalmak için Takip edin!

Sağlık Kitabı Google News

Boğmaca ve Kabakulak; Döküntülü hastalıklardan sonra, çocuklarda en çok rastlanan iki hastalık boğmaca ve kabakulaktır. Dilimizde «horoz öksürüğü», bazı batı dillerinde «köpek Öksürüğü» odları da verilen boğmacayı bir virüs değil fakat, bir bakteri meydana getirir. «Hemofilus pertussis» denilen bu bakterinin kuluçka dönemi iki hafta kadar sürer. Bu dönem sonunda hastalığa özgü belirtiler ortaya çıkar. Belirtilerin kendini göstermesi üç döneme ayrılır.

Birinci dönem nezle dönemidir; bu dönem sırasında öksürük her zaman rastlanan ve gırtlaktan gelen öksürükten pek ayrılmaz. Hastalık iyice anlaşılmadığından bulaşma en çok bu dönemde olur. Anne ve baba çocuğun önemsiz bir öksürük geçirdiğini sanarak tedbir almazlar. Oysa, bu dönemde çocuğu arkadaşlarından ayırmak, yuvaya, okula göndermemek gerekir. On beş gün sonra öksürüğün boğmacaya özgü, teşhise yardım edici niteliği ortaya çıkar. Çocuk her öksürük nöbetinden önce uzun bir soluk alışlala ulur gibi bir ses çıkarır.

Üst üste ve uzun uzun öksürür; nöbet sonunda boğulacak gibidir; yüzünde hafif bir morarma bile vardır. Nöbet biterken çoğu zaman kusma görülür. Çocuk tok durumdaysa, yediklerini çıkarır; açsa bol miktarda balgam çıkarır. Nöbet günde, çoğu gece saatlerinde olmak üzere, 10-20 defa gelir. Bu dönem de on beş gün kadar sürer. Bunu üçüncü ve son dönem izler. Bu dönem azalma, zayıflama dönemidir, öksürük nöbetleri, genel nitelikleri aynı kalmakla beraber gün günden azalır, hafifler, yavaş yavaş yok olur. Bu üçüncü dönemin ne kadar süreceği kesinlikle bilinmez. Ancak aşağı yukarı 15-20 gün kadar sürdüğü söylenebilir.

Bu durumda, tümü ele alındığında boğmacanın 1,5-2 aylık bir hastalık olduğu kabul edilir. Bütün bu süre içinde çocuk iştahsız olduğu, sık sık da kustuğu için zayıf ve halsiz düşer. Güçlendirici ilâçlarla, vitaminlerle pek kısa sürede eski durumuna dönebilir. Bu nedenle boğmaca tatsız bir durumdur, fakat tehlikeli bir hastalık değildir. Ancak pek küçük bebekler, süt çocukları özellikle 4-5 aylık çocuklar için tehlikelidir. Yeni doğmuş çocuklar öteki çocuk hastalıklarına yakalanmazlar, fakat boğmacaya karşı bağışıklıkları yoktur.

4-5 aylık çocuk boğmacaya tutulursa, çoğu zaman arkasından çok ağır bir bronkopnömoni ve bazen de çok önemli kanamalar gelir. Zaten boğmaca nöbetleri sırasında alt gözkapağı içinde ve saydam tabakada küçük kanamalar olabilir. Bunların ayrıca bir tehlikesi yoktur; kendiliğinden duran kanamalardır. Oysa, yeni doğmuş çocukta, süt çocuğunda bütün vücuttaki damarlar çok naziktir. Bir öksürük nöbeti sırasında ufak bir iç damar kopabilir; bu da beyinde kanamaya yol açar.

Boğmaca tedavisinde çok çeşitli yollar düşünülmüş ve uygulanmıştır. Çocuğu yüksekte uçan uçağa bindirmekten, dağda bir yere götürüp bir süre oturtmaya kadar çeşitli yöntemler denenmiştir. Gerçekte tek tedavi antibiyotik tedavisidir. Bu amaçla iki çeşit antibiyotik kullanılır. Bunlar kloranfenikol ve streptomisindir.

Kip-Çocuk bu aygıtın huni ağzı gibi olan kısmına yüzünü yaklaştırır. Buradan havayla püskürtülen antibiyotik zerreleri akciğer petekleri içine girer. Gerek bu tür, gerekse öteki tür antibiyotik tedavileri hastalığın gidişini pek değiştirmez, ama çıkaracağı yan güçlükleri hafifletirler. Bu arada her çeşit Öksürükte kullanılan Öksürük hafifletici ilâçlar boğmacada da verilebilir. Ancak çoğu zaman bunların etkisi pek önemsiz olur.
Çocuk iyileştikten sonra uzun bir süre, her öksürüşünde boğmaca öksürüğü özelliği görülür; bu durum kimi kez altı ay kadar sürer.

Korunma yol farının başında boğmaca aşısı gelir. Bu arada boğmacaya yol açan üç ayrı mikrop olduğunu ve her birinin ancak kendi türü için bağışıklık verdiğini belirtmek gerekir, Bu nedenle, az rastlansa da, aynı kimsenin üç defa boğmacaya yakalanması söz konusu olabilir.

Bilimsel dilde parotit denilen kabakulağı ise bir virüs yapar. Virüsün meydana getirdiği yangı kulak altı tükürük bezlerinde, dil altı bezlerinde ve çene altı bezlerinde olur. Başka herhangi bir mikrop da kulak altı tükürük bezini etki leyi İ şişme meydana getirebilirse de buna kabakulak denilmez.

Salgın hastalıklardan olan kabakulak genellikle beş günlük bir kuluçka döneminden sonra ortaya çıkar ve yukarıda sözü edilen bezlerin hepsini etkiler. Bütün baş yanlamasına şişmiş görünür. Şişler acı verir, ateşli ve kırmızıdır. Çocuk yiyeceğini çiğnerken büyük acı duyar. Yüzünün görünüşü de şişkinlik nedeniyle değişir. Zaten bu nedenle hastalığa «kabakulak» adı verilmiştir. Ateşli ve çoğu zaman kusmalı geçen kabakulak kısa süren bir hastalıktır. Birkaç günde şiş iner ve açılar yok olur.

Hiç değilse ilk hafta boyunca hastanın sürekli olarak yatması gerekir. Fakat ikinci hafta bitinceye kadar çocuğun topluluktan uzak tutulması doğru olur; çünkü bu süre doluncaya kadar hastalığı bulaştırabilir. Çocuk ilk hafta boyunca sürekli yatırılmazsa pankreasın çalışmasında aksaklıklar görülür. Kabakulak sonucu ortaya çıkan pankreas yangısı do şeker hastalığı yapabilir. Genellikle anneler babalar kabakulağın, üreme organlarında herhangi bir hastalık yaratmasından korkarlar. Oysa bu, yalnız bulûğ çağındaki çocuklarda olabilir.

 

9 thoughts on “Boğmaca ve Kabakulak”

  1. Fatma dedi ki:
    30 Mayıs 2020, 04:33

    Selam sayfan vallaha ilgi uyandırıcı, sosyal medyada paylaştım

    Yanıtla
  2. Lida dedi ki:
    30 Mayıs 2020, 14:53

    Merhabalar web sitesi inan ki çok iyi, saolun

    Yanıtla
  3. Göknur dedi ki:
    22 Haziran 2020, 01:06

    Selam paylaşımınız valla çok güzel, şukuladım

    Yanıtla
  4. Anar dedi ki:
    9 Temmuz 2020, 23:47

    Selam paylaşımınız gerçekten çok güzel, tebrikler

    Yanıtla
  5. Turna dedi ki:
    23 Temmuz 2020, 22:01

    Merhabalar bu web sitesi vallaha billaha hayran edici, şukuladım

    Yanıtla
  6. Fidan dedi ki:
    8 Ağustos 2020, 13:40

    Merhabalar sayfanız vallaha billaha hayran bıraktı, saolun

    Yanıtla
  7. Çağla dedi ki:
    9 Ağustos 2020, 19:19

    Selamlar paylaşımın süper ötesi hayran edici, twitter da paylaştım

    Yanıtla
  8. Zübeyde dedi ki:
    4 Ekim 2020, 20:02

    selamun aleyküm paylaşımınız cidden hayran edici, linkedinde paylaştım

    Yanıtla
  9. Dünya dedi ki:
    11 Kasım 2020, 14:48

    Selamlar siten cidden güzel, teraziye tıkladım

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler Yazılar

  • VDS Sunucu Kiralamanın Avantajları

    VDS Sunucu Kiralamanın Avantajları

    Ekim 5, 2024
  • Ameliyatsız Prostat Tedavisi

    Ameliyatsız Prostat Tedavisi

    Temmuz 10, 2023
  • Bepanthol Krem SGK Karşılıyor Mu?

    Bepanthol Krem SGK Karşılıyor Mu?

    Nisan 13, 2023
  • Aile Hekimi Sigara Bırakma ilacı Yazıyor Mu?

    Aile Hekimi Sigara Bırakma ilacı Yazıyor Mu?

    Nisan 13, 2023
  • Xarelto 20 mg Aile Hekimi Yazabilir Mi?

    Xarelto 20 mg Aile Hekimi Yazabilir Mi?

    Nisan 13, 2023

Son Yorumlar

  1. İlke - Böbrek Taşı için Bitkisel Tedavi
  2. Nural - Böbrek Taşı için Bitkisel Tedavi
  3. Kevser - Böbrek Taşı için Bitkisel Tedavi
  4. Gülsen - ağız kokusuna bitkisel çözüm
  5. Kiraz - Böbrek Taşı için Bitkisel Tedavi

Kategoriler

  • Ağız ve Diş Sağlığı
  • Ansiklopedi
  • Astroloji
  • Çocuk Sağlığı
  • Diyet ve Beslenme
  • Estetik
  • Genel
  • Genel Sağlık
  • Güzellik Cilt Bakımı
  • Haberler
  • Hamilelik
  • Hastalıklar
  • İlaçlar
  • Kadın Hastalıkları
  • Psikoloji
  • Şifalı Bitkiler
  • Yemek Tarifleri
©2025 Sağlık Kitabı | Design: Newspaperly WordPress Theme
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamHayırGizlilik politikası