Hava Kirlenmesi; endüstri merkezlerinde veya yörelerinde, özellikle az yağışlı ve hava akımlarının yetersiz olduğu yerlerde görülür. Hava, endüstri kuruluşlarının gaz şeklindeki artıklarıyla (duman, is, vb.) kirlenir, önemli etken yakıttır (petrol, kömür vb.). Bu gaz maddeler, yaygın ve oldukça kalın bir sis ve duman tabakası halinde, büyük şehirleri ve endüstri yörelerini kaplar. Bu yüzden güneşlenme, büyük ölçüde engellenmiş olur ve insan organizması doğal biyolojik durumunu yitirmeye başlar. Her şeyden önce, solunum organlarında birtakım hastalıklar baş gösterir.
Hava Kirlenmesi
İnsan sağlığından başka, doğal bitki örtüsünü, hatta cansız yapılan ve bu arada elbette, çevrede yaşayan ve beslenen hayvanları etkiler.
En önemli etken, havaya karışan sül-fürdioksittir. Kömür, daha çok toz ve duman, petrol ise sülfür dioksit çıkarır. Petrolde kükürt binde 2-3’ten 7’ye kadar değişen oranlarda bulunur. Sülfür dioksit ise, demiri, çimentoyu, mermeri ve bakırı kemirir. Bu gazı çok miktarda çıkaran fabrikalar çevresinde, tarımın olanaksız bir etkinlik durumuna geldiği, doğal bitkilerin ortadan kalktığı çok görülmüştür. Çünkü sülfür dioksit havada en sonunda sülfirik asit oluşturur.
Motorlu taşıtların egzoslarından çıkan karbon monoksit de özellikle büyük kentlerin havasının kirlenmesinde önemli pay alır. Hele dolmuşların çok işletildiği kentlerimizde, trafiğin uzun süre tıkandığı saatlarda, havanın durgun olması halinde egzos gazlarının zararı daha çok artır. Avrupa’da, şimdiden, buna karşı önlemler alınmaya başlanmıştır. Otomobil yapımcılan, yasalarla saptanan bu önlemleri uygulamak zorundadırlar. Kaldırılan tramvayların yeniden işletilmesi bile düşünülmektedir. Kimi kentlerde de, havayı kirleten yakıtların, evlerde kullanılması sınırlanmış ya da tümüyle yasaklanmıştır. Bu yollardan gidilerek, Londra’nın ünlü koyu sisi bile çok büyük ölçüde azaltılmış, hatta seyrek görülen olaylar arasına girmiştir. Türkiye’de de bu tehlike büyüyüp yayılmadan önlenmelidir.
Hava Kurumu
(Türk Hava Kurumu), Türkiye’de sivil ve askerî havacılığın gelişmesini ve yayılmasını desteklemek amacıyla kurulmuş dernek. 1925′-te «Türk Tayyare Cemiyeti» adıyla kurulmuş olup, Türk Kuşu Genel Müdürlüğü ve buna bağlı dört okul (uçuş, paraşütçülük, planör ve model uçak okulları), Tarımsal İlaçlama Filosu gibi bölümleri vardır. İlaçlama Filosu, tütün, turunçgiller ve pamuk alanlarına dadanan zararlılarla, sivrisineklerle ve çekirgelerle savaşır.
Selam herkese web siteniz harbiden dikkat çekici, şukuladım
Merhabalar sayfa harbiden hayran edici, tebrikler
Merhaba herkese siten valla hayran bıraktı, linkedinde paylaştım