Kızıl Hastalığı
Bundan önceki iki bölümde en çok rastlanan döküntülü hastalıklar incelenmişti. Onlara benzeyen, fakat pek ağır olmayan, bu nedenle de çok Önemli sayılamayacak beşinci hastalık, altıncı hastalık bir yana bırakılırsa, döküntülü hastalıklar konusunda kızıl ayrı bir Önem taşır. Dördüncü hastalık ise kızamık, suçiçeği ve kızamıkçıktan sonra ortaya çıkar ve genellikle de dördüncü hastalığa kızılın hafif geçen bir çeşidi denilebilir. Kızamıkçığın kızamığa benzer, fakat ayrı bir hastalık olmasına karşılık, dördüncü hastalık kızıl mikrobu tarafından meydana getirilen, kızıl gibi gelişen, ancak daha kısa süren, bu yüzden de kolayca başka bir hastalıkla karıştırılıp önemsenmeyebilen bir hastalıktır.
Çok eski zamanlardan beri bilinen kızıl hastalığı uzun bir süre kızamıktan ayırt edilememiştir. 1556 yılında Italyan hekimi Ingrassia, kızıl ile kızamık arasındaki ayrılıkları açıklamış ve bu iki hastalığın farklı olduğunu belirtmiştir. Ingrassia, kızılla Çocuğun sırtına veya göğsüne bir el ayası dayayıp biraz bastırılırsa lekeler kısa bir süre için kaybolur; el izinin sınırları içinde kalan kısım sarılıktaki gibi bir renk alır .Bunun nedeni döküntünün altında derinin hafifçe sarılık olmasıdır. Dilin görünüşü de değişiktir. Kenarları kızarmıştır; orta kısmındaki papillalar şişkin,
kabarıktır; böğürtleni andırır. Damak da kızarır.
Damağın sert kesimiyle yumuşak kesimi arasındaki sınır çok belirlidir; çünkü mukozanın kızarıklığı tam bu çizgide biter. Çizgi âdeta tırnakla çizilmiş gibi kesindir. Ufak kılcal damarlar bu hastalıkta çok dayanıksızlaşır. Bazı yerlerde, örneğin dirseklerde görülen morarmalar bundandır. Bir lastik boruyla hastanın kolu sıkılırsa, kolda çepeçevre kanamaya eğilimli noktalar meydana gelir.
Bütün bu belirtilere bakarsak teşhis konduktan sonra hastanın aşağıdaki şekilde tedavi edilmesi ve çevresinin korunması gerekir. Her şeyden önce ve hiç zaman kaybetmeden hastanın başkalarıyla ilişkisini kesmek gerekir. Bunda da en iyi yol, eğer mümkünse çocuğu bulaşıcı hastaları kabul eden bir çocuk hastanesine kaldırmaktır. Ancak, kardeşleri yoksa ya da derhal uzaklaştırılabilmişse hastaya evde de bakılabilir.
Çocuk doktoru ancak bütün gereklerin yerine getirilebileceğinden emin olursa buna izin verebilir. Çocuk kendisi için hazırlanan odada kalacak en az 20 gün bu odadan çıkmayacaktır. Penisilinin bulunuşundan önce bu süre 40 gündü; şimdi tedavide kullanılan penisilin, e- ritromisin vb. bu sürenin kısalmasını sağlamışlardır. Oda kapısının önüne süblime, dezojen vb. gibi mikrop öldürücü eriyiklerle silinmiş halı konulmalıdır.
Odada bir doktor gömleği bulunması ve çocuğa bakan kimsenin yani annenin içeri her girişinde bunu giymesi doğru olur. Doktor için de ikinci bir gömlek hazır bulundurulur, İçinde mikrop öldürücü eriyikler bulunan bir tas odadan eksik edilmez, içeri giren hiç kimse ellerini bu eriyiklerle dezenfekte etmeden dışarı çıkmamalıdır.
Çocuğun çatal, bıçak, bardak ve tabakları, çamaşırı, yatak takımı bir saat veya daha uzun süre bu eriyiklerde bekletilmeden yıkanmamalıdır. Hiç bir şekilde bu çamaşır ve takımlar başka parçalarla birlikte çamaşır makinesine atılmamalıdır. İlk 8-10 gün boyunca çocuk sürekli olarak yatakta kalır; bu süre içinde yüksek dozda penisilin, vitamin ve damar koruyucularla tedavi edilir.
Yirminci günde kabuklar dökülmeye başlar. Dökülme, penisilinin bulunmasından önce daha belirliydi. Fakat yine de özellikle eller ve ayaklarda dökülme çok göze çarpıcı durumdadır. Ancak kabukların tüm dökülmesinden sonra çocuk başkalarıyla temas edebilir.
İlk on beş gün geçtikten sonra düzenli olarak idrar tahlili yapmak gerekir. Böylelikle hastalığın böbrekleri hırpalayıp hırpalamadığı anlaşılır. Çünkü bu hastalığın en çok rastlanan ve en tehlikeli olan yan etkisi böbreklerde meydana getirdiği bozukluktur.
Selamlar sayfanız valla çok hoşuma gitti, linkedinde paylaştım
Merhaba herkese siteniz inan ki hoşuma gitti, twitter da paylaştım
Merhaba bu web sitesi inanki çok iyi, tebrikler
Selamın aleyküm web siten inanılmaz ilgi uyandırıcı, paylaşımların devamını bekliyorum
Merhaba herkese paylaşım valla dikkatimi çekti, teraziye tıkladım
Selamın aleyküm sayfanız ciddiyim dikkat çekici, face de paylaştım