Sanki modern yaşamın bir kolaylığı, hemen peşinden bir zorluğu ve sorunu yanında getiriyor. Hazır gıda tüketiminin yaygınaşmasıyla, bunların içindeki gıda koruma maddelerinin fazla ve örgün tüketimiyle, son jenerasyonlarda tüylenme, eski kuşaklara göre biraz daha fazlalaştığını gözlemlemek, hiç de zor değil. Elbette ki, kıllanmanın yegâne nedeni, hazır besinlerin koruyucu maddeleri değildir. Bunlarla birlikte, insan bedeninin hormon dengesini ve hipofizin işleyişini bozabilen, pek çok sebep, araştırma konusu olarak, orta yerde durmaktadır.
Endüstrileşmiş yaşam tarzı, yaşamın bir alanında kolaylıklar temin ederken, hemen bir başka alanının da işleyişi için, sanki müşteri potansiyeli üretmektedir. Hormonlu gıdalar ve gen yapıları değiştirilmiş ürünlerin tüketimine paralel olarak gelişen kıllanma, epilasyon cihazları ve epilasyon teknolojisi üzerindeki çalışmalara da ivme katmıştır.
Görülen odur ki, son birkaç yıldır, epilasyon cihazları, epilasyon kimyasalları, tüy rengi açma peraparatları, kıl dökücüler ve nihayet, ultra teknolojik, lazerli yöntemler de istenmeyen tüyler için amansız bir savaş başlatmıştır. Lazer, seçilmiş dalga boyundaki yoğun ışıktır. Özel olarak seçilen dalga boyundaki lazer ışını, çevre dokuları etkilemeden, sadece kıl köküne etki eder.
Erkeklerde ve kadınlarda tüylenme dağılımı ve miktarı farklıdır. Sıklıkla kadınların problemi olan kıllan-ma, erkeklerin de kaş arası, sırt, boyun ve ense gibi bölgelerinde yoğun olduğunda, rahatsız edici olabilir. İstenmeyen tüylerin yok edilmesindeki diğer yöntemlerin, kısa süreli ve genellikle acı verici olması, lazer epilas-yonun daha çok tercih edilmesine neden olmuştur.
İnsanlar arasında, etkili ve güvenli kıl yok edilmesi istemi ve ilgisi, her geçen gün artmaktadır. Lazer ile kıl follükülü yok edilirken gaye, seçici kıl kökü tahribatı sağlanması, yâni kıl follüküllerinin etrafındaki hücrelerin, ısı hasarına uğratılmamasıdır. Tüm lazer türleri, kıl gelişimini geciktirip, kılların daha zayıf ve azalarak çıkmasını sağlarlar. Kalıcı epilasyon için, kıl follikülünün papilla denilen kök kısmının yok edilmesi amaçlanır. Tedavi esnasında, tüylerin büyüme fazında olması, tedavinin başarısını arttırır. Tedavinin başarısı, ayrıca cildin rengine ve kılların koyu renkli olmasına da bağlıdır. Pulse süresi ve kuvveti, kişinin cilt rengi ve yapısına göre değişiklik gösterir.
Özellikle hormon bozukluğu olan kişilerde, tedavi ile epilasyon beraber yürütülür. Yeni tüylerin oluşmasında, hormon tedavisi, var olanların yok edilmesinde ise, epilasyon uygulaması ile çözüme ulaşılır.
Lazerli epilasyon cihaz, model ve tiplerinin çok çeşitli oluşu onların birçok ayrı fonksiyonlar içermesindedir. Bunların bâzlarının üstünlüğü, daha derine işlemesi ve kısa sürede pratik olarak epilasyonun tamamlanması, seans sayılarının oldukça azalmasıdır. Hem açık, hem de koyu tenlerde istenen başarının elde edilmesi, özellikle esmer tenlerde de tercih nedeni olmaktadır.
Son yıllarda lazer teknolojileri oldukça ilerlemiş ve soğutma sistemleri ile acı, en aza indirilmiştir.
Uygulanan bölgelerin her geçen gün artması, sürenin kısalması ve yan etkinin en az düzeye inmesi ile epilas-yonda lazer, birinci tercih olmaya taliptir.
Ultra modern olarak tabir edilen bu cihaz ve uygulama yöntemlerinin, “lazerli epilasyonla, istenmeyen tüylere son!” gibi çok büyük bir iddialarının olduğu da, gözden kaçınlmaması gereken bir husustur. Bugün, modern tıbbın ve tıbbi yöntemlerin hiçbiri, istenen veya istenmeyen tüy ve kılların kökünü kurutmak gibi ciddi bir iddianın sahibi değillerdir. Bu iddiaya, lazer epilasyon cihazı üreten firmalar da sahip değildir.
Ama maalesef, ülkemizde bazı klinikler, broşür ve reklamlarında, böyle büyük iddialarda bulunarak, müşteri çekmenin gayretini sergilemektedirler.
Kliniklerine bu tür ilânlara bakarak gelen müşterilerine, bir sürü özendirici ve ikna edici sözleri söyledikten sonra da, kısık bir sesle, epilasyon uygulanan bölgelerde, tekrar tüy çıkabileceğini söylemektedirler.
Endişe, gayret ve gaye her ne olursa olsun, yine epilasyon yöntemi de her ne olursa olsun, alman tüylerin yerine yenisi çıka. İnsan vücudundaki tüyleri bir süre için, seyreltmek, zayıflatmak ve renklerini değiştirmek mümkün olabilir.
Ama hiçbir yöntem ve tıbbi müdahale, insan vücudundaki tüylerin sağlıklı bir biçimde, çıkışını şimdiki bilinen hiçbir usûl, metod ve peraparatla engelleyemez.
Bu gerçek, unutulmamalı ve bilinçsiz bir hevesle, boşa zaman ve para kaybedilmemelidir.
Slm sayfanız süper ötesi güzel, sosyal medyada paylaştım
Selamın aleyküm siten cidden hayran bıraktı, facebookta paylaştım
Merhaba web sitesi harbiden iyi, şukuladım
Selam herkese paylaşımınız yeminle dikkatimi çekti, teşekkürler