Akciğer nedir, havayla solunum yapan omurgalı-lann göğüs boşluğunda yer alan bir çift büyük solunum organı. İnsanda, plevra denen ince, zarsı bir keseyle kaplanmış olan akciğerlerden her biri akciğer atarda-manyla kalbe, ana bronşlarla da soluk borusuna bağlıdır. Yumuşak, hafif, sünge-rimsi ve esnek olan akciğerlerin içinde doğumdan sonra normal olarak bir miktar hava bulunur. Sağlıklı bir akciğer sıkıştırıl-dığında çıtırdar, suya atıldığında da yüzer;
oysa hastalıklı akciğerler ile ölü doğan çocuklann akciğerleri suda dibe batar.
Akciğerlerin iç bölümünde, tabanıyla tepesi arasındaki uzakhğın üçte ikisine rastlayan noktada, bronşlann, akciğer atardamar-lan ile toplardamarlannın ve lenf damarları-nın akciğere girdiği yer olan hilus bulunur. Ana bronş akciğere girdikten sonra 8-10 ana dala, bu dallardan her biri de çaplan giderek 1 cm’nin altına düşen çok sayıda küçük dallara aynlır. Akciğerlerdeki bu dallanma sistemi baş aşağı duran bir ağaca benzer. Bronş ağacının en ince dallan olan bronşiyoller, alveol olarak da bilinen çok küçük hava kesecikleriyle son bulur (bak. hava keseciği). Akciğer içi hava boşluklany-la kılcal damarlar arasındaki karbon dioksit ve oksijen alışverişi bu hava keseciklerinde gerçekleşir.
Her akciğer, dokudaki bir yankla birbirinden ayrılan loblara bölünmüştür. Loblar da kendi içinde yüzlerce lobüle ayrılır. Her lobül bir bronşiyolden, ona bağh dallardan, hava keseciği kümelerinden ve tüm bunlan saran ince bir zardan oluşur. Sağ akciğer üç lobludur; buna karşılık kalp, her atışında sola doğru kasılıp gevşediği ve bu tarafta daha fazla hacim kapladığı için sol akciğerde yalnızca iki lob bulunur.
Akciğerler solunum dışında başka bedensel işlevler de üstlenir. Su, alkol ve ilaçlar bu yolla emilip atılabilir. Normal olarak bir gün içinde solunumla yaklaşık bir litre su dışan atılır. Eter ve azot protoksit gibi anestezik gazların emilmesi ve atılması da akciğerler yoluyla olur. Kandaki yağ (lipit) hava keseciklerinin hücrelerine geçerek, burada depolanabilir. Akciğerler glikojeni depolayıp metabolize ederek, karaciğerin karbonhidrat metabolizmasına da yardımcı olur.
Aşın bedensel etkinliklerde bulunmayan bir insan, akciğerlerinde gaz alışverişinin gerçekleştiği yüzeyin ancak yirmide birini kullanır. Akciğer içindeki basınç çevrenin atmosfer basıncına eşittir. Çevresindeki zarla göğüs boşluğunun iç yüzeyini kaplayan zar arasındaki kısmi vakumun etkisiyle akciğerler her zaman bir miktar şişkin durur. Diyafram (kannla göğüs boşluğunu ayıran kas yapısı) ve kaburgalar arası kasla-nn kasılması sonucu göğüs içinde artan negatif basınçla hava akciğerlere dolar.
Akciğerler sık sık enfeksiyon ve yaralanmalara uğrar. Kimi enfeksiyonlar akciğerlerde çok büyük alanları tahrip ederek organı işe yaramaz hale getirir. İyileşmiş akciğer dokusu ise bir destek dokusuna dönüştüğünden, solunum işlevine kanlamaz. Akciğer dokusunun, bir kez tahrip olduktan sonra kendini yenileyebildiğine ilişkin bir bulguya rastlanmamıştır.
Selam web sitesi vallaha dikkat çekici, sağolun
Selamlar web sitesi inanılmaz güzel, facebookta paylaştım
merhaba arkadaşlar sayfan vallaha billaha dikkat çekici, sağolun
Selamın aleyküm sayfa gerçekten ilgi uyandırıcı, facebookta paylaştım
Selamın aleyküm paylaşımınız vallaha billaha ilgi uyandırıcı, sosyal medyada paylaştım
Merhaba sayfanız vallaha billaha çok güzel, facebookta paylaştım
Merhaba herkese paylaşım süper ötesi hayran bıraktı, teraziye tıkladım
Selamın aleyküm paylaşımınız yeminle mükemmel, tebrikler
Merhaba herkese web siten vallaha billaha dikkatimi çekti, paylaşımların devamını bekliyorum