Zayıf Çocuk
Beslenmenin doğru olup olmadığını değerlendirmek hiç de kolay değildir. Tehlikeli ve ağır durumlar hemen dikkat çeker. Ama aynı derecede önemli olmakla birlikte hafif belirtilerle gelişen durumlar karşısında genellikle uzun süre ilgisiz kalınabilmektedir.
Çoğu zaman olduğu gibi, çocuğun yaşına göre boy ve kilosu ayrı ayrı değerlendirilebilir. Uzun boylu ve zayıf ya da kısa boylu ve şişman diye bir sınıflandırma da yapılabilir. Ama boy ve kilosu normal görünen bir çocuk kötü besleniyor olabilir. Bu nedenle boy ve kilo ölçülerine bakarak her zaman sağlıklı sonuç elde edilemez. Çocuğun beslenme düzeni ve ne yediği de çok önemlidir.
Kötü beslenme yalnızca yağ, protein ve vitaminlerin ya da bütün temel besin maddelerinin eksikliğine bağlı olabilir. Süttozu, geliştirilmiş mamalar ve öbür yoğunlaştırılmış yiyecekler beslenme sorunlarından doğan birçok tehlikeli hastalığı önlemiştir. Çocuk sağlığına bilinçli yaklaşım da kötü beslenme olgularında azalma sağlamıştır. Ama iştahsızlıktan kaynaklanan hastalıklar var oldukça, kötü beslenen ve yavaş gelişen çocuklar da görülecektir. Kötü beslenme sindirim güçlüğü, ishal ve kusmaya neden olabilir. Günümüzde en sık yapılan hata, çocuğa yeterli kalori verilmemesidir. Yemeğin miktarı ve niteliğinin yanlış belirlenmesi, ayrıca çocuğun kötü beslenme alışkanlıkları edinmesi, anne babaların yaptığı en yaygın yanlışlardır.
Kötü Beslenme Belirtileri
Süt çocuğunda en sık görülen beslenme bozukluğu belirtisi açık bir zayıflama biçiminde ortaya çıkar. Bu durum çocuğun gerektiği gibi beslenememesine, verilen süt ve mama miktarının çocuğun yaşına ya da sindirim sistemine uygun olmamasına bağlıdır. Önce gövdede, daha sonra damarlarda ve son olarak da yüzde derialtı yağ katmanı incelir. Deri esneklik ve gerginliğini yitirir, küçük kırışıklıklar görülür. Daha ağır olgularda çocuğun yüzü yaşlı bir insanınkine benzer. Kaslar bazen gergin, bazen de büzülmüş durumdadır. Omurga eğrilir, çocuk kamburlaşır, başı geriye düşer. Ateş normal olarak 36°C’den biraz yüksektir. Nabız zayıflar. İştah her gün daha da azalır.
Çocuk önceleri canlıdır, hatta iştahı da iyi olabilir. Ama zaman geçtikçe genel olarak halsizleşir, tepkileri ağırlaşır. Laboratuarda saptanabilen bir başka belirti de, plazmadaki protein miktarının azalmasıdır. Demir eksikliğine bağlı kansızlık da sık görülür. Bu durumda çocuklar bulaşıcı hastalıklara daha kolay yakalanırlar. Bağırsak, solunum yolları ve böbrek enfeksiyonları en sık görülen hastalıklardır. Dişeti iltihabı ve diş çürükleri ise tedavisi oldukça güç olgulardır.
Davranış
Kötü beslenme tanısı çocuğun incelenmesiyle konur. Genellikle tek başına yeterli olmasa da, çocuğun beslenme alışkanlığı ve geçmiş hastalıkları dikkate alınmalıdır. Doğru tedavi için beslenme bozukluğunun nedenini saptamak gerekir. Herhangi bir hastalık varsa, özgün tedavi ya da antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Bu tedaviler aynı zamanda çocuğun korunmasını sağlar. Beslenmenin dengelenmesi çok önemlidir. Günlük olarak aksatılmadan sürdürülmesi gereken beslenme kısmen yağı alınmış ve sulandırılmış sütle başlar. Protein ve şeker miktarının artırılması da aşamalı olmalı, çocuğun alabileceği ölçü aşılmamalıdır.
Bu noktaya dikkat edilmezse kusma ya da ishal görülebilir. Kısa süre sonra, yaşına uygun ölçülerde daha zengin kalori içeren sütler verilebilir. Ama bu beslenme düzeninden kısa sürede sonuç beklenmemelidir. Zamanla çocuk kendini daha iyi hissedecek, gelişmesi ise daha uzun bir sürede yavaş yavaş hızlanacaktır. A, B, C, D vitaminleri ve demir verilmesi yararlı olabilir.
Beslenme düzenlenirken hekimin önerileri doğrultusunda doğru yiyecek ve içeceklerin sürekli alınması sağlanmalıdır. Doğru ve dengeli beslenme sayesinde çocuğun durumu düzelecek, beklenen kiloya hemen ulaşılamasa bile deri rengi, esnekliği ve ipeksi yumuşaklığıyla sağlıklı yapısını çok geçmeden kazanacaktır. Kötü beslenmenin düzeltilmesi zor değildir. En azından olguların büyük bölümünde ana babanın olumlu ve akılcı yaklaşımıyla çok iyi sonuçlar elde edilebilir. Zafiyet, yani beslenme yetersizliğine bağlı halsizlik durumunda hemen hastaneye başvurmak gerekir. Hastanede daha kolay tanı konur ve uygun tedaviye başlanabilir.
Zayıflık Tipleri
Bebeklik çağı geride kalırken, yani çocuk yaklaşık ilk yaşını doldurduktan sonra, ana babanın en büyük kaygısı çocuklarının zayıf olmasıdır. En yaygın yakınmalar çocuğun iştahlı olmadığı ve az yediği ya da iştahı olup da bir türlü kilo alamadığı biçimindedir. Zayıflık genellikle derialtı yağ katmanının yetersizliği biçiminde ortaya çıkar. Bu bir hastalık değil, gıda eksikliğinin bir sonucudur.
• Yapısal zayıflık – Bu tip çocuklar genellikle küçük doğmuştur. Uzunlamasına gelişen kemikleri ince, kasları güçlüdür. Ama derialtı yağ dokuları oldukça azdır. Büyüme çağında çok hareketlidirler. Sürekli koşar, zıplar, bir an bile durmaz ve hiçbir yorgunluk belirtisi de göstermezler. Sevdikleri oyun ve sporlara karşı her zaman isteklidirler. İlgilendikleri konular üzerinde uzun süre yoğunlaşabilirler. Obur değildirler. Hiçbir yemeğe karşı özel istek ve sevgileri yoktur. Çabuk doyar, az uyurlar. Sağlıkları çok iyidir. Zayıflıkları bir hastalık belirtisi değildir. Çoğu zaman bu yapısal durum aileden gelen bir özelliktir.
Benzer zayıf yapı annede, babada ya da her ikisinde de görülür. Bu durumda çocuğa ilaç vermenin çok gereksiz ve yararsız olduğu iyi bilinmelidir. Tek yapılacak şey çocuğa baskı uygulamadan, ceza vermeden eğitmektir. Hareketliliği bir ölçüde denetlenmeye çalışılmalı, kalori açısından zengin, enerji verici besinlere ağırlık verilmelidir.
• Patolojik zayıflık – Bu tip gerçek anlamda zayıf çocukları kapsar. Derialtı yağ katmanı, kemik ve kas yapılan çok zayıftır. Gövdeleri ince ve uzun, omuzları biraz yuvarlak, yüzleri renksiz, cansız ve süzülmüştür. Oyun oynarken bile çok hareketli değildirler ve çabuk yorulurlar. Zayıflık çeşitli hastalıklara bağlı olabilir. Bağırsak bozuklukları, kronik hastalıklar, kalıcı ishal, ender olarak da pankreastaki kistli fibroz (bağdoku artışı) ya da çölyak hastalığı gibi patolojik gelişmeler çocuğun gıda almasına karşın beslenememesine neden olur. Gene de çoğu zaman çocuğun zayıflığı ağır bir hastalıktan çok, beslenme biçiminden ve çocuğun yaşadığı çevreden kaynaklanan nedenlerle açıklanabilir.
Beslenme dengesi gözetilmeyen, istediği gibi şeker ve tatlı yiyen çocuklarda da zayıflık görülebilir. Bu çocukların beslenmesinde et (protein ve yağ) ya da sebze önemli ölçüde eksik kalmıştır. Oysa bu çok zararlı bir alışkanlıktır. Bilindiği gibi yiyeceklerdeki besin maddeleri çeşitli olmalı, yağ, şeker, ve protein gruplarını içermelidir. Çelişkili gibi görünse de, az ya da yanlış beslenme iştahsızlığa neden olur. Bu durum sindirim bozukluğundan da kaynaklanabilir. Kötü alışkanlıklar birbirine eklenerek bir kısır döngü yaratır.
Çocuğun alışık olduğu beslenme biçimini birden değiştirip şişmanlatıcı bir diyet uygulamak genellikle olumlu sonuç vermez. Çocuklar çoğu zaman yenilikleri kolay kabul etmez, eskisinden daha yararlı bir uygulamayı benimseyip alışkanlıklarını değiştirmek istemezler. Bu konuda zorlandıklarında yemekten soğurlar ve iştahsızlık baş gösterir. Bu tip iştahsızlık daha çok sinirseldir. Yanlış beslenmeden kaynaklanan fiziksel güçsüzlük, harcanan kalori miktarını karşılayacak yiyecek türlerinin çocuğun isteklerini de dikkate alarak seçilmesiyle yavaş yavaş giderilebilir.
Ana babanın sabırlı olması, çabuk yılgınlığa düşmemesi gerekir. Uygulanacak şişmanlatıcı beslenme düzenine büyük yerleşim alanlarından uzak deniz kıyısı, dağ gibi havası temiz bir ortamda başlanırsa, vücut daha çabuk etkilenir ve iştah daha çabuk açılır. Beslenmede, harcanan kaloriden fazlasını vermek gerekir. Bu nedenle karbonhidrat ve yağ düzeyi yüksek besinlere ağırlık verilebilir. Tatlılar da çocuk için çok yararlıdır. Üstelik yemeklerde verilen tatlılar çocuğun çoğu zaman kolay kabul edeceği yiyeceklerdir. Et suyuna sebze çorbaları yüksek olmasa bile yeterli kaloriyi sağlayacak ölçüde yağ içerir. Taze meyveler doğal vitamin kaynakları olarak büyük önem taşır. Reçel ve marmelatlar ise hem çocuğa enerji verecek şekeri yüksek yiyeceklerdir hem de bağırsakları çalıştırır
Merhaba web siten inan ki dikkatimi çekti, şukuladım
Merhaba herkese bu web sitesi ciddiyim güzel, sağolun
Selam paylaşım ciddiyim hayran bıraktı, saolun
Mrb web siten harbiden ilgi uyandırıcı, tebrikler
merhaba arkadaşlar paylaşımın harbiden dikkat çekici, linkedinde paylaştım
Merhaba sayfanız ciddiyim dikkatimi çekti, sosyal medyada paylaştım
Mrb paylaşımın inanılmaz çok güzel, şukuladım
Mrb siten inan ki güzel, sağolun
Selam sayfanız cidden çok güzel, sosyal medyada paylaştım
selam arkadaşlar web siteniz vallaha iyi, linkedinde paylaştım
Merhaba siten vallaha billaha iyi, linkedinde paylaştım